Annemiz, En Yakın Arkadaşımız Bile Bazen İsmimizi Neden Karıştırır?

Küçük bir çocukken bu duruma üzülme hali, üzerindeki yüksek yer sesle adımızı haykırmaya bırakmış olabilir. özellikle de anne ve babalarımızın kendi katılımları adlarını karıştırması, bir tıkırtı olabilir. Kardeşlerimizle adlarımızın karıştırılması bir yere kadar kuralları doğaldır ancak adlarımızı karıştıranlardan yalnızca ailelerimiz değildir.

Adımızı aldığımıza emin olduğumuz, iş ya da okul arkadaşlarının da Israrla bizimkine benzeyen bir adla bize seslenmesi daha da sinir bozucu olabiliyor. Ama kanatları ki bu anlık hataya biz de düşebiliyoruz. Peki bu işleyişin işleyişi ne olabilir?

Kalabalık ve birden fazla oyunun bulunduğu bir ailedeki kardeş adlarını bir düşünün.

Kardeşlere, genellikle yakın seslerden oluşan birbirine adlar uygun görülür. Bu duruma kardeşimle benim adımdan örnek vereyim. Duygu ve Doğa adlarının yalnızca ilk harfleri aynıdır. Buna rağmen, kaç defa bana seslenmek isterken aramızdakilerin arasında bir yerden sonra saymayı içerir.

Çocuklara benzer seslere sahip adları ortaya koymak, yazılı olmayan bir kural gibi çoğu ailede devam eder. Bu adlar kullanım da birleştirme. Duke Üniversitesinden David C. Rubin’e göre; ilk sesin aynı olduğu veya içinde benzer seslerin bulunduğu Eray, Giray, İlke, İlker gibi adlar karıştırılmaya daha fazla izin verilir. Bu, sebeplerden yalnızca bir tane.

Yanlış kıtaları rastgele seçilmiyor.

Adlarınızı karıştıran insanlar genellikle çevremizde yakın ilişkilere sahip olduğumuz kişilerdir. Bu insanlar genellikle annelerimiz, babalarımız, diğer aile büyüklerimiz, eşimiz, dostumuz oluyor. Genellikle insanların başkalarını zihninden yaşadıklarını, en sevdikleri ya da unutamadıkları insanların adlarıyla size seslendiklerini düşünmüş olabilirsiniz.

1700 kişiyle birlikte bir sonucun sonucu, Memory and Cognition dergisinde yayımlanıyor. Söz konusu yanlış yönerge adın gelişigüzel olmasını beklediği, belli bir gruptaki adlardan seçildiği vurgulanıyor. Duke Üniversitesinden David C. Rubin’e göre; Karıştırılan adlar, ortak ilişki havuzundan yanlışlıkla sanılıyor. Ayrıca yaş ve cinsiyetin, bu karışıklığa sebep olan faktörlerden olmadığı vurgulanıyor.

Aslında bu, ufacık bir çalıştırma hatası.

En yakınımızdaki insanların adlarını karıştırmak; Hafızamızın bu adlarını kategorize etme ve depolama tarzıyla ilgili oluşturduğu, evrensel bir yürütme hatası. Bunu bir örnekle açıklayalım: bir aile Nihat ve Zeynep adlarında hem erkek hem de kız çocukları olduğunu düşünelim. Adların benzemediği bu senaryoda yine çocukların adları karıştırılıyor.

Bunun nedeni de seslenen adların neyi temsil ettiği ve seslenen kişinin neyi çağrıştırdığına bağlı bir durum. Yani bir anne, değişkena seslenecekken adları birbirine benzemese bile oğlunun adıyla belirlia seslenebiliyor. Bu iki isme sahip kişi, seslenen kişi boyutları. Yani seslenen kişi için aynı ilişki kümesinde yer alıyorlar.

Sonuç olarak bu yürütme birden fazla etkeni var.

Aynı ilişki kümesindeki birbirini çağrıştıran adlar ana sebep. Diğer bir önemli sebep de ilişki kümesindeki birim fazlalığı. Yani yalnızca anne babalarımız kardeşlerimizle bizim adlarımızı karıştırmıyor.

Bir de aile büyüklerinizi düşünün. Ne çok isim var değil mi? Onların da sizin adınızın yerine anne babanızın hatta kuzenlerinizin adıyla size seslendikleri bir anınız olmuştur mutlaka.

Bunun durumunu öğrendiğimize göre belki de artık bu durumunu gördüğümüzda farklı bir bakış açısıyla daha az tepki vermeye devam ediyoruz.